Bu ürünlerde 'organik' talep patlaması var

Organik Ürün Üreticileri ve Sanayicileri Derneği (ORGÜDER) Genel Başkanı Ayhan Sümerli, AA muhabirine yaptığı açıklamada, son dönemde organik tarıma olduğu kadar organik hayvancılığa da ilginin arttığını belirterek, organik hayvancılık ürünlerinin de tüketiciler tarafından tercih edilmeye başladığına dikkati çekti.
Türkiye'de organik hayvancılık yapan 137 üretici olduğunu ifade eden Sümerli, 2011 yılı rakamlarına göre, bin 350 ton organik et (kırmızı, beyaz et), 15 bin ton organik süt, 26 milyon da organik yumurta üretildiğini dile getirdi.

Organik hayvancılıkta, hayvanların tamamen doğal, organik yemle beslendiğini ve organik bir alan üzerinde serbest ortamda dolaştığını anlatan Sümerli, büyükbaş hayvanlar hastalandığında yılda bir kere antibiyotik uygulamasına izin verildiğini, küçükbaş hayvanlarda ise buna da müsaade edilmediğini kaydetti. Sümerli, bu şekilde hayvanların en doğal haliyle büyüdüğünü ve kilo aldığını vurguladı.

Entegre tesislerde özellikle tavuklarda anabolizan, hormon türevlerinin kullanıldığını, çok yüksek miktarda antibiyotik kullanıldığını öne süren Sümerli, ''Çünkü kafesteki hayvan sayısı çok fazla, popülasyon çok. Ufak bir salgın durumunda bütün kafes telef olabilir. Organik tavukçulukta ise böyle bir şey yok, bunlar en doğal ortamları içerisinde geziniyor, hayvan standartları çok farklı'' dedi.

Bu özellikleri nedeniyle organik hayvancılık ürünlerinin piyasada satılan ürünlere göre daha pahalı olduğuna dikkati çeken Sümerli, şunları kaydetti:

''Organik beyaz et fiyatları, piyasada satılan tavuk fiyatların neredeyse iki katı. Bu çok normal çünkü entegre tesislerde konvansiyonel tavuklar 32-35 gün arasında kesiliyor ama organik tavuklar ise en erken 81 günde kesiliyor. Yetiştirmenin hiçbir aşamasında kimyasal ve sentetik madde kullanılmıyor. Organik sütte, ette, tavuk etinde bu fiyat farkının olması hayvanların beslenmeleri, koşulları, hayvanların kesime gitme sürelerinin farklı olmasından kaynaklanıyor.''

Organik kültür balıkçılığı da başlıyorTürkiye'de organik tarımın 1998 yıllında sistematik olarak başladığını, organik hayvancılığın ise 2003-2004 yıllarından itibaren yaygınlaştığını anlatan Sümerli, bu kapsamda Türkiye'de organik et, yumurta, beyaz et üretimi ve arıcılık yapıldığını söyledi.

Organik arıcılıkta, arılara harici yem verilmediğini, kışın harici yem verilmesi gerektiğinde de organik yem verildiğini belirten Sümerli, organik arıcılıkta kovanların kirlilik noktalarına asgari 2 kilometre uzaklıktaki noktalara konulduğunu, floranın da organik olması ve sertifikalandırılması gerektiğini kaydetti.

Türkiye'de organik kültür balıkçılığının da yeni başladığını, şu anda Doğu Karadeniz'de bir firmanın organik balıkçılık yaptığını ifade eden Sümerli, organik balık yetiştiriciliğinde, derenin standartlarının uygun olması gerektiğini söyledi.

Balıklara verilen yemlerin de organik olması gerektiğini kaydeden Sümerli, organik balık yetiştiriciliğinde herhangi bir şekilde ilaç ve anabolizanların kullanılmadığını dile getirdi.

En çok talep artışı organik yumurtada
Son dönemde organik hayvancılık ürünlerine talebin arttığına dikkati çeken Sümerli, en çok talep artışının organik yumurtada olduğunu bildirdi.

Türkiye'de organik ürünlerin gelişebilmesi için ürün çeşitlerinin, miktarının artması gerektiğini vurgulayan Sümerli, şöyle konuştu:

''Son bir kaç yılda arzın artmasıyla talep de canlanıyor. Türkiye'de bundan 7-8 sene önce organik dediğimiz zaman, bizim alıştığımız Türk fındığı, Türk kayısısı, sultani incir organik olarak anılırdı. Özellikle Avrupa Birliği ülkelerinin, Türkiye'ye özgü ürünleri organik olarak talep etmesi sonucunda 1998'de organik tarım, daha sonra 2003-2004'de de organik tavuk, süt, yumurta gibi hayvansal ürünler de buna eklenerek ürün deseni artmaya başladı. Özellikle, son dönemde kanser vakalarının artması, gıdadaki taklit ve tağşiş olaylarının etkisiyle de tüketici bilinçleniyor ve organik ürünlerine talep artıyor.''