Uzmanlar tuz tüketimiyle otoimmün yani özbağışıklık hastalıklarına yakalanma arasında bir bağ olduğunu düşünüyor. Özbağışıklık hastalıklarında insan bedeninin kendi bağışıklık sistemi, sağlıklı doku ve organlara saldırıp onlara hasar vermeye başlıyor. Bazı araştırmacılar fast food tüketimi gibi günümüz beslenme tarzının anlaşılması zor hastalıkların evrim geçirmesinde rol oynadığı görüşünde.
Uzmanlar, hücrelerin genetik yapısını değiştiren ve kısaca MS olarak bilinen multipl skleroz gibi özbağışıklık hastalıklarının oluşmasında rol oynayan yaklaşık 100 genetik mutasyon olduğunu belirledi. Amerikanın Sesi muhabiri Jessica Bermanın haberine göre, Bu mutasyonların kalıtsal olmadığı ancak çevresel etkiler tarafından tetiklendiğine dair bulgular var.
Enfeksiyonlar, D vitamini eksikliği, sigara alışkanlığı ve aşırı şişmanlık, bu genetik mutasyonlara yol açabilir. Uzmanlar şimdi de sofra tuzunun, gen yapısını değiştirerek bağışıklık sisteminde önemli bir yere sahip olan T hücrelerinin sağlıklı dokuları hedef almasına yol açabileceğini düşünüyor.
Harvard Tıp Fakültesi ve Massachusetts eyaletindeki BRODE Enstitüsü araştırmacılarının ortak araştırmaları, sofra tuzunun, bağışıklık sistemini sağlıklı dokulara karşı harekete geçiren etkisi olduğunu vurguluyor.
Yale Üniversitesi uzmanları, bir grup fareye tuz oranı düşük, diğer grubaysa tuz oranı yüksek diyet uyguladı. Tüm fareler multipl skleroz hastalığına benzeyen bir hastalığa yakalandı.
Yale Üniversitesi Nöroloji Bölümü Başkanı David Hafler, daha az tuz tüketen farelerin normal şekilde yürüyebildiğini, ancak sadece kuyruklarında gevşeklik olduğunu söylüyor. Uzman, yüksek miktarda tuz tüketen farelerin durumunuysa şöyle açıklıyor: Fazla miktarda tuz tüketen fareler neredeyse felç geçirdi. Kafesin içinde hareket edemez hale geldiler. Hastalığın bu derece ilerlemiş olması tuz tüketiminin yarattığı farkı ortaya koyuyor.
Hafler, uzmanların tuzun özbağışıklık hastalıklarıyla ilişkisi olabileceği kanısına, 100 kişinin bağırsaklarında yaşayan bakteri türleri üzerine bir çalışma yaparken vardıklarını söylüyor. Uzmanlar, fast food restoranlarında sık yemek yiyen kişilerin kanındaki T hücrelerinde yüksek seviyede enflamasyon yani yangı olduğunu fark etmiş. Enflamasyon, bağışıklık sisteminin harekete geçtiğinin bir işareti. Son yıllardaysa multipl skleroz, tip 1 şeker hastalığı, deri veremi olarak bilinen lupus, romatoid artrit gibi özbağışıklık hastalıklarına daha sık rastlanıyor. Enflamasyonun yol açtığı kalp hastalığında da artış görülüyor.
Hafler, multipl skleroz ve diğer özbağışıklık hastalıklarına yol açan genetik farklılıkların her zaman kötü gen olduğu anlamına gelmediğini vurguluyor: Genler ve çevre arasındaki etkileşimin sonuçları iyi olmuyor. Araştırmamız, sofra tuzunun daha önce bilmediğimiz bir çevresel faktör olduğunu ortaya koyuyor.
Sodyum yani tuzun özbağışıklık hastalıklarını tetiklemesiyle ilgili olarak yapılan araştırmaların sonuçları, Nature dergisinde yayınlandı.
amerikaninsesi.com
amerikaninsesi.com