GIDAVİTRİNİ - Obezite, vücutta aşırı yağ artımıyla (kilo alımı) ortaya çıkan, çevresel etkilerle tetiklenen genetik zeminli kronik bir hastalıktır.
Obezite elbette sadece şişmanlık ve fiziksel görünüme zarar vermez, aynı zamanda pek çok rahatsızlığa ve hastalığa da davetiye çıkarır. Obezitenin zararları arasında öncelikle kalp ve damar hastalıkları gelmektedir. Sürekli olarak kolesterolün yüksek olması, tansiyon sorunları ve yağlardan dolayı gerçekleşen damar tıkanmaları bu hastalıkların belirtilerindendir. Kalp ve damar hastalıkları ise kalp krizini tetikleyerek erken yaşlarda ölümlere sebep olmaktadır.
Bunun yanında vücudun gereğinden çok daha ağır olması nedeniyle kas ve iskelet sisteminde meydana gelen rahatsızlıklar da kendini göstermeye başlar. Sürekli olarak ağır bir yük taşımak zorunda kalan kemiklerde kireçlenme, hareketsiz hayatın sonucunda da kas erimesi, kaslarda zayıflama gibi çeşitli hastalıklar meydana gelir. Bel bölgesinin incinmesi ve yükü taşıyamaması neticesinde de çeşitli fıtık türleri meydana gelir.
Sağlığın yaşam boyu korunması için yeterli ve dengeli beslenmede süt ve süt ürünleri tüketiminin çok önemli bir yeri olduğunu belirten Yörsan Gıda Mühendislerinden Nilüfer Hakarayan, özellikle çocukluk, gebelik-emziklilik ve yaşlılık dönemlerinde kemik sağlığı açısından önemi bilinen sütün obezite, kanser, hipertansiyon gibi kronik hastalıklara karşı da koruyucu olarak rol aldığını belirtti.
Sütün özellikle kalsiyum ve proteinden zengin besin olması nedeniyle ağırlık kaybı sağlanmasına yardımcı olduğunu belirten Yörsan Gıda Mühendislerinden Nilüfer Hakarayan, Çocukların dengeli beslenmelerinin ve sağlıklı büyümelerinin sağlanmasında çok önemli bir yeri olan sütün, obezite ve obeziteye bağlı kalp hastalıkları, diyabet, kanser gibi kronik hastalıkların önlenebilmesi için de günde 2 su bardağı tüketilmesinin tavsiye edildiğini belirtti.