Plastik Sanayicileri Federasyonu (PLASFED) tarafından hazırlanan "2013 Türkiye Plastik Ambalaj Mamulleri Sektör İzleme Raporu" na göre, üretim miktar bazında bir önceki yıla göre yüzde 13 artarak 3,25 milyon tona ulaşırken, değer bazında da yüzde 17 artarak 12,7 milyar dolara çıktı.
Rapora göre sektörün geçen yıl ihracatı önceki yıla göre yüzde 16 artışla 2 milyar 140 milyon dolara, ithalatı ise yüzde 12 artışla 1 milyar 721 milyon dolara ulaştı.
Plastik ambalaj mamul üreticilerinin dış ticaret fazlası geçen yıl yüzde 34 artışla 419 milyon dolar olarak gerçekleşirken, üreticiler yurt içi talebin yüzde 86'sını karşıladı, üretimlerinin yüzde 17'sini ihraç etti.
Rapora göre Türkiye plastik ambalaj sektörü, 2013 yılında miktar bazında dünya üretiminden yüzde 2,6 oranında pay alarak, dünyanın 9. büyük plastik ambalaj üreticisi oldu. Avrupa'da ise Almanya ve İtalya'nın ardından 3. büyük üreticisi konumunda yer aldı.
Türkiye'nin, dünya plastik dış ticaret hacmi içindeki payı yüzde 1,1 olurken, ihracattaki payı ise yüzde 1,3 olarak gerçekleşti. İthalattaki payı da dış ticaret hacmindeki payla aynı oranda yüzde 1,1 düzeyinde oldu.
Açıklamada görüşlerine yer verilen PLASFED Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Aksoy, ileriki yıllarda dünya ölçeğinde artan rekabet ve küreselleşmenin de etkisiyle küçük şirketlerin rekabet güçlerini korumak için birleşme yoluna gitmesi veya daha farklı iş birliği modelleri geliştirmek için yollar araması gerekeceğini belirtti.
Müşteri taleplerinin çeşitlendiğini ve yüksek katma değerli ürünlerin uygun fiyatlarla arzının her geçen gün arttığını ifade eden Aksoy, bu duruma ayak uydurmasının önemine değindi.
Aksoy, yeni dönemde, plastik ambalaj üreticilerinin uluslararası hizmet, zamanında teslim ve e-ticaret gibi yeni unsurlarla hizmet vermesi gerekliliğinin bugünden saptanmış durumda olduğunu aktardı.
Plastik ambalaj sektöründen ürün alan müşteriler açısından dış kaynak kullanımının ve tam hizmet paketlerinin öneminin arttığını dile getiren Aksoy, sektörün bu noktalarda hızlı bir yapılanmaya girmesinin gerekli olduğuna işaret etti.
Aksoy, sektörün atması gereken adımların, risklerin, olumsuzlukların ve sektör başarılarının da bilincinde olduğunu vurgulayarak, buna karşılık, plastik sektörünün genelinde olduğu gibi, plastik ambalaj imalatçılarının da hak ettiği takdiri yeterince gördüğü kanaatinde olmadıklarını kaydetti.
Hem manevi, hem de teşvik boyutuyla yeni araçların sektör lehine kullanılması gerektiğine dikkati çeken Aksoy, plastik ambalaj üreticilerinin de, çevre konusunda en fazla haksız baskı altında kalan üretici konumunda olduğunu ifade etti.
Aksoy, üretim süreçleri açısından karbon salımı en düşük ürünlerin başında gelen plastiklere karşı önyargıların hızla kırılmasını ümit ettiğini kaydetti.